Publisher's Synopsis
Orda bir köy var uzakta. Küresel köy. O köy, her gece yataga aç giren 1.4 milyar insanin köyü degil. Bu köyde, saglik hizmetlerine erisemedigi için her gün 50.000 insan ölüyor. Bu köyde bir teknik direktörün aylik kazanci 300.000 iken, bir üniversite profesörünün aylik kazanci sadece 2.000 ediyor. Bu köyde 350 isadaminin kâri, 250 bin sanayi isçisinin iki katina karsilik geliyor. Birilerinin yoksullugunun digerlerinin zenginligi oldugu bir köy bu. Buna sasmamak gerek, çünkü kapitalist üretimde amaç, insan ihtiyaçlarini karsilamak degil, arti-deger üretmektir. Yaratilan arti-deger her seferinde, onu üreten isçi ile sermayedar arasinda bölüstürülmek yerine, sermayeyi genisletmekte kullanildigi için, adaletsizce büyüyen bir sistemdir. Bu sistemde, ekonomi toplumun hizmetinde degil, toplum ekonominin hizmetindedir. Amaçlarla araçlar ters-yüz oldugu için sürdürülemez bir sistemdir bu. Sermaye büyütmek yegâne amaç oldugu sürece, kapitalizm her seferinde daha çok zenginlik üretirken daha da çok yoksulluk üretmektedir. Iste bu kitapta Türkiye'de nasil kurumsallastigi incelenen bu düzenin yeni adi neo-liberalizmdir. Neo-liberalizm kisaca yoksullugun küresellestirilmesidir.